C&G Law Office
  • Ana Sayfa
  • Makaleler
  • Uzmanlık Alanlarımız & Deneyimlerimiz
  • Haberler
  • Kurucu Ortaklarımız
  • Ekibimiz
  • İletişim
C&G Law Office » Makaleler » YABANCI MAHKEME VE HAKEM KARARLARININ TANINMASI VE TENFİZİ

YABANCI MAHKEME VE HAKEM KARARLARININ TANINMASI VE TENFİZİ

26 Ocak 2017Burcu Canpolat

Tanıma-Ve-Tenfiz-Davası

Giriş

Yabancı hakem kararlarının Türkiye’de tanınması ve tenfizi konusundaki iki düzenlemeden biri 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında maddelerinde yer alan hükümler, diğeri ise Türkiye’nin katıldığı Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki New York Sözleşmesidir. Ayrıca Türkiye ile bazı ülkeler arasında iki taraflı milletlerarası sözleşmeler de bulunmaktadır.

New York Sözleşmesi’ne göre sözleşme tanıma ve tenfiz istenen devletten başka devlette verilmiş hakem kararlarına uygulanır. Türkiye’nin New York Sözleşmesi’ni onaylarken koyduğu çekinceler dolayısıyla söz konusu Sözleşme sadece ticari uyuşmazlıklara ve anlaşmaya taraf olan ülkelerde verilen hakem kararlarının tanınması ve tenfizi hususunda uygulanmaktadır.

Tanınması ve tenfizi istenen yabancı hakem kararının verildiği ülke sözleşmeyi onaylamamışsa yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizi New York Sözleşmesi’ne göre değil MÖHUK hükümlerine göre istenebilecektir.

Tanınması ve Tenfizi İstenebilecek Yabancı Hakem Kararları

Bir hakem kararının Türkiye’de tanınması ve tenfizi için bu kararın yabancı hakem kararı olması gerekir. Hakem kararının yabancı hakem kararı olup olmadığı konusunda tarafların vatandaşlığı, hakem kararının verildiği yer, hakemlerin milliyeti, hakem kararının otoritesi altında verildiği konu kriterlerine bakılmıştır.

Hukuk Genel Kurulu 7.11.1951 tarihli 126/109 sayılı kararında “bir hakem kararı yabancı bir hakem otoritesi altında verilmiş ise, o kararın yabancı hakem kararı sayılabileceğini” kabul etmiştir.

New York Sözleşmesi, bir hakem kararının yabancı hakem kararı sayılabilmesi için iki koşul getirmiştir.

  • Birinci koşula göre hakem kararı tenfizi istenen ülkeden başka bir yerde verilmişse bu karar artık yabancı hakem kararıdır.
  • İkinci koşula göre hakem kararının tanınması ve tenfizi istenen ülkede milli sayılmaması gerekir.

Türk hukuku bakımından yerli hakem kararı Türk usul hukukunun emredici kurallarına uyarak verilmiş olan hakem kararıdır. Yabancı bir devletin usul hukukuna göre verilmiş bir hakem kararı yabancı hakem kararı olarak tanıma ve tenfize konu olabilir.

Milletlerarası Tahkim Kanunu yabancılık unsuru taşıyan ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği veya bu kanun hükümlerinin tarafları ya da hakem veya hakem kurulunca seçildiği uyuşmazlıklar hakkında uygulanacaktır. Türkiye’de gerçekleşen yabancı unsurlu tahkimler, hangi usule göre icra edilirse edilsin Türk Milletlerarası Tahkim Kanunu’na tabi oldukları için hakem kararları Türk hakem kararlarıdır.

Tahkim yeri olarak Türkiye öngörülmesine rağmen tahkimin Milletlerarası Tahkim Kanunu’na tabi olmayacağı kararlaştırılmış ise hakem kararı yabancılık unsuru içermiyorsa HMK hükümlerine tabi olacak ancak yabancılık unsuru içeriyorsa yabancı hakem kararı sayılacak ve New York Sözleşmesi veya MÖHUK hükümlerine göre tanıma ve tenfize tabi tutulacaktır.

Yabancı Hakem Kararının Tanınması ve Tenfizinde Görevli ve Yetkili Mahkeme

MÖHUK’un 60.maddesi uyarınca; yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir. Görev kamu düzeninden olup davanın her aşamasında resen gözetilir. Bilindiği üzere görev dava şartı olduğundan, yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizi Sulh Hukuk Mahkemesi’nden istenirse mahkeme resen görevsizlik kararı vermelidir.

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde yetkili mahkeme, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yerdeki mahkemedir. MÖHUK m. 60/2’ye göre; taraflar arasında böyle bir sözleşme yoksa davalının Türkiye’deki yerleşim yeri, yerleşim yeri yoksa sakin olduğu yer mahkemesi, sakini olduğu yer de yoksa davalının icraya konu teşkil edebilecek mallarının bulunduğu yer mahkemesidir..

Davalının Türkiye’de icraya konu edilebilecek malları yoksa Türk mahkemeleri yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi konusunda yetkisiz olacaktır. Ancak yetkinin kesin olmadığı durumlarda mahkeme yetki itirazını resen gözetmez. Davalının cevap süresi içinde yetki ilk itirazında bulunması gerekir.

Tanıma ve Tenfiz Başvurusu Nasıl Yapılır ?

Yabancı hakem kararının tanınmasını ve tenfizini isteyen taraf görevli ve yetkili mahkemeye bir dilekçe ile başvurur. MÖHUK’un 61. maddesine göre dilekçeye eklenecek belgeler aşağıdaki gibi olup, her halde 62. Madde de gözden geçirilmelidir:

  • Hakem kararının usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış veya taraflar için bağlayıcılık kazanmış aslı veya usulüne göre onanmış örneği,
  • Tahkim sözleşmesi veya şartının, aslı yahut usulüne göre onanmış örneği

Yukarıda sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örnekleri

1958 tarihli New York Sözleşmesi’nin IV. Maddesine göre dilekçeye eklenecek belgeler şunlardır:

  • Hakem kararının usulüne göre tasdik edilmiş aslı yahut aslına uygunluğu tasdik edilmiş bir sureti,
  • Kararın dayandığı tahkim anlaşmasının aslı veya usulü dairesinde tasdik edilmiş sureti.

Hakem kararı veya onun dayandığı tahkim anlaşması tenfizi istenen mahkemenin resmi dilinde yazılmamışsa tercümesi.

Yabancı Hakem Kararının Tanınması ve Tenfizi İçin Gerekli Koşullar Nelerdir?

  • Tenfizi istenen karar yabancı hakem kararı olmalıdır.
  • Hakem kararının kesinleşmesi ve icra kabiliyeti kazanması veya taraflar için bağlayıcı olmalıdır. (İptal edilmemiş olmalı veya icranın geri bırakılmamış olması gerekir.)
  • Tahkim anlaşmasının yapılmamış olması gerekir.
  • Aleyhine karar verilen tarafın hakem tayininden veya tahkim yargılamasından haberdar edilmemiş olması gerekir.
  • Uyuşmazlığın tahkime elverişli bulunması gerekecektir.
  • Hakem kararının tenfiz devletinin kamu düzenine aykırı olması gerekir.

Tanıma Ve Tenfize Dair Genel Bakış

Yabancı hakem kararlarının verildiği ülkeden başka bir ülkede etki doğurması isteniyorsa bu kararın o ülkede tanınması ve tenfizi gerekir. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde ad hoc ve kurumsal hakem kararları arasında bir fark bulunmamaktadır. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde sorunlardan biri yabancılık unsurunun tespitidir. New York Sözleşmesi yabancılık unsuru gözetilerek düzenlenmiştir. New York Sözleşmesi ve MÖHUK yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizinde paralel düzenlemeler yapmakla birlikte bazı hallerde farklı düzenlemeler de bulunmaktadır.

Yabancı hakem kararının tanınması ve tenfizinde mahkeme hakem kararının esasını inceleyemez. “Revision au fond” yasağı Türk Mahkemelerince kabul edilmektedir. Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine engel haller gerek New York Sözleşmesi’nde gerekse MÖHUK’da sayılmıştır.

Önceki KARŞILIKSIZ ÇEK VE KARŞILIKSIZ ÇEKTE HAPİS CEZASI Sonraki MARKA BAŞVURU VE TESCİLİ SÜRECİ

Benzer Yazılar

  • KAMULAŞTIRMA VE KAMULAŞTIRMA BEDELİ
  • MARKA BAŞVURU VE TESCİLİ SÜRECİ
  • KIDEM TAZMİNATI FONU TASARISI
  • AVAL VE KEFALET ARASINDAKİ İLİŞKİ VE FARKLILIKLAR


Kategoriler

  • Haberler
  • Makaleler
  • Projeler

Etiketler

4857 sayılı Yasa'nın 25/II-h 4857 sayılı Yasa'nın 25/II-ı 4857 SY nın 25/ll-h ve ı maddeleri Ambargo avantajlar avukat Denizli e-tebligat Futbol Futbolcu haklı nedenle derhal fesih hukuk ihbar tazminatı işveren işçi işçinin devamsızlığı işçinin temizlik görevini yerine getirmemesi kanun Kayıtlı Elektronik Posta KEP KIDEM TAZMİNATI FONU kıdem tazminatı muafiyet Profesyonel Sporcu Rusya serbest bölgeler Soccer Spor Spor Hukuku taşeron tebligat tebliğ Ticaret ticari hayat Ticari Yaptırım Türkiye vergi vergi istisnaları vicdani kanaat çek üretim hatası İzmir İş Hukuku İşçi ile İşveren İlişkisinden Kaynaklanan Tazminat Davası Şirketler
Tüm Hakları Saklıdır C&G Law Office
Email
Facebook
Twitter
LinkedIn

Türkiye Barolar Birliği’nin meslek kuralları doğrultusunda hazırlanmış işbu websitesi içeriği, Avukatlık Meslek Ahlakı kurallarına uygun olarak düzenlenmiş ve Reklam Yasağı Yönetmeliği ile Avrupa’da Avukatların Tabi Olduğu Meslek Kuralları uyarınca güncellenmiştir. C&G Avukatlık Bürosu işbu websitesini müvekkillerinin ve diğer kullanıcıların sadece bilgi edinmesi amacıyla yayımlamış olup, işbu websitesindeki tüm içerik halihazırdaki en güncel hukuki gelişmeleri, karar veya uzlaşmaları yansıtmayabilir. İşbu websitesindeki bilgiler; reklam amaçlı olmayıp, yasal tavsiye niteliğinde değildir ve C&G Avukatlık Bürosu’nun ya da herhangi bir müvekkilinin veya çalışanının görüşlerini yansıtmaz ve bu bilgilerin doğru, eksiksiz veya güncel olduğu garanti edilmez. C&G Avukatlık Bürosu işbu websitesindeki içeriğin tamamı ya da bir bölümüyle ilgili olarak doğrudan veya kısmen herhangi birine karşı yapılan ya da yapılması ihmal edilen herhangi bir işlemden veya herhangi bir işlemin sonuçlarından dolayı ortaya çıkabilecek tüm sorumluluğu açıkça reddeder. İşbu websitesindeki bilgi aktarımı, gönderen ve alıcı arasında herhangi bir avukat- müvekkil ilişkisi oluşturma amaçlı değildir. C&G Avukatlık Bürosu, websitesi aracılığıyla ulaşılabilecek herhangi bir üçüncü kişi içeriği bakımından sorumluluk kabul etmez. Çok gizli bilgi olduğu için, C&G Avukatlık Bürosu, sadece referans amaçlı bile olsa, müvekkillerinin isimlerini açıklamaz. C&G Avukatlık Bürosu logosu, işbu websitesindeki bilgi ve bu bilgilere bağlı fikri ve sınai haklar, C&G Avukatlık Bürosu’na aittir ve ait kalacaktır; ve bunlar C&G Avukatlık Bürosu’nun yazılı onayı olmaksızın kullanılamaz, kopyalanamaz ve/veya çoğaltılamaz.

Bize yazın